Bursa Tarihi
Bursa ve Çevresi
Bursa'da Tarihi Yapılar
Bursa'ya Dair
Bursa'da Ünlü İnsanlar
Bursa Müzeleri
Bursaspor
Bursa Doğal Güzellikler
Uludağ ve Dağ Turizmi
Bursa Kaplıcaları ve Termal Turizm

BURSASPOR | 2009-2010 BURSASPOR ŞAMPIYON

2009-2010 Bursaspor Şampiyon

Taraftarda inanılmaz bir güven vardı Ertuğrul Sağlam'a ve her yaptığının arkasında duruyordu taraftar Ertuğrul Sağlam'ın. Yaz başında Bursaspor kurumsallık anlamında çok önem taşıyan bir adım atmış ve Bursaspor TV kurulmuştu. Bursaspor TV internet üzerinden tüm dünyaya yayın yapmaya başlamış ve timsahların hazırlık maçlarını canlı yayınlıyordu.

Yıllardır tüm kulüplerimizde olduğu gibi Bursasporlular da artık hazırlık maçlarının ciddi rakiplerle oynanmasını arzuluyordu ve Bursaspor bu anlamda ilk hazırlık maçında Hertha Berlin karşısına çıktı. Bursaspor Alman temsilcisine 2-1 mağlup olmasına rağmen taraftar çok umutluydu. Bu maçta genç oyuncu Ramazan Sal tek golü atmış ve bu oyuncu daha sonra kamp boyunca en çok dikkat çeken oyuncu olacaktı. Sonra da ligde kadroya giremediği için soluğu Giresunspor'da aldı bu genç oyuncu. Yeşil-beyazlılar ikinci hazırlık maçında İsrail temsilcisi Hapoel Tel Aviv ile karşılaştı ve maç 2-2 sona erdi. Golleri Bekir Ozan ve yine genç Ramazan Sal atıyordu. Üçüncü maçı tüm Bursasporlular merak ediyordu ve bu kez rakip İngiliz West Ham United'dı. Henüz maçın başında mağlup duruma düşen yeşil-beyazlı ekip ikinci yarıda Turgay'ın golüyle maçı 1-1 tamamlamıştı. Bursaspor daha sonra Türkiye'ye döndü ve ilk hazırlık maçı Denizlispor karşısında oldu. Yedek ağırlıklı bir kadro ile sahada mücadele eden yeşil-beyazlılar Halil Zeybek ile 1-0 öne geçmesine rağmen sahadan 4-1 mağlup ayrılmış ama taraftar yine umutsuzluğa kapılmamıştı. Son hazırlık maçı Manisaspor ile oynandı ve maç 2-2 beraberlikle sonuçlanmıştı. Hazırlık maçlarında en çok dikkat çeken oyuncu Ramazan Sal'dı yeşil-beyazlı ekipte ama taraftarlar merak ediyordu, bu genç oyuncu nasıl kendisine yer bulacak? Çünkü aynı bölgeye Hüseyin Çimşir ve Ivan Ergić transfer edilmiş, geçtiğimiz sezon da o bölgede Krita ve Bekir Ozan oynamıştı. Mustafa Sarp, Galatasaray'a gitmişti ama Bursaspor bu oyuncunun yerini yeşil-beyazlılar daha hazılık kampında doldurmuş görünüyordu.

İlk izlenimler ise yapılan tüm transferlerin olumlu olduğuydu ve hazırlık maçlarından galip gelinememesi bile taraftarı umutsuzluğa itmemişti. Turkcell Süper Lig'de 2009-2010 sezonunda yeşil-beyazlı ekip sahasında ilk maçta Kasımpaşaspor'u ağırladı ve Bursaspor rakibini zor da olsa 2-1 mağlup ederek 3 puanla açılışını yaptı. İkinci maçta Eskişehirspor'a deplasmanda 3-2 mağlup olan Bursaspor, üçüncü maçta evinde kardeş takımı Ankaragücü'nü 1-0 mağlup etti. Trabzonspor deplasmanından 1-1'lik sonuçla dönen yeşil-beyazlı ekip sonraki hafta sahasında ağırladığı Fenerbahçe'ye 1-0 mağlup olmuştu. İlk 5 haftada beklenen sonuçlar yoktu ama Ertuğrul Sağlam'a olan güven halen devam ediyordu ve oynanan futbol umut veriyordu.

Yeşil-beyazlı ekip altıncı haftada Sivasspor'u deplasmanda 3-1, sahasında Diyarbakırspor'u 4-0, deplasmanda Manisaspor'u 2-0 ve yine deplasmanda Denizlispor'u 3-2 ve sahasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u da 6-0 mağlup ederek 5'te 5 yapıyordu ve timsahlar 10. hafta sonunda Fenerbahçe'nin ardından ikinci sıraya yerleşmişti. 11. hafta Antalyaspor deplasmanındaki 1-1'lik sonuç ve 12. haftadaki evindeki Gençlerbirliği mağlubiyeti Bursasporluları üzmüştü ve yeşil-beyazlı ekip dördüncü sıraya kadar inmişti. 13. haftada Gaziantepspor'u deplasmanda 1-0 mağlup eden timsahlar, bir hafta sonra da sahasında Galatasaray'ı 1-0 mağlup ederek üçüncü sıraya kurulmuştu. Artık taraftar umutluydu ve özlenen Bursaspor'un geldiğini düşünüyorlardı. Çünkü yeşil-beyazlılar artık ilk 4 içinde gezinen bir takım olmuştu ve umutlar iyice yeşeriyordu.

15. haftada Kayserispor'a konuk olan Bursaspor aldığı 3-0'lık mağlubiyetle şoka girdi ve beşinci sıraya kadar geriledi. 16. haftada ligden düşürülen Ankaraspor'dan alınan 3 puanla ile tekrar ilk 4 içine giren timsahlar, ilk devrenin son maçında Beşiktaş karşısına çıkıyordu. Ertuğrul Sağlam’ın çıkardığı ilk onbir kafalarda soru işareti bırakıyordu. İlk kez 3 ön liberolu bir sistemle çıkıyordu Bursaspor, Beşiktaş deplasmanına. Adeta bataklığı andıran bir zeminde oynanan maçta yeşil-beyazlı ekip öne geçtiği maçta geriye düşmüş ve daha sonra bulduğu iki golle güçlü rakibini 3-2 mağlup etmeyi başarmıştı. Bu sonuçla timsahlar ligin ilk yarısını üçüncü sırada kapatmış oldu. İkinci yarıda Bursaspor sadece bir dönem Ertuğrul Sağlam’ın Kayserispor’dan futbolcusu olan Ankaragücü ile yollarını ayıran Iglesias’ı kadroya dahil etmiş ve sezon başı kampının yıldızı Ramazan Sal’ı da kadroya giremediği için kiralık olarak Giresunspor’a vermişti.

İkinci yarının ilk maçında Bursaspor, yoğun kar yağışı nedeniyle Kasımpaşa ile oynaması gereken maç şartlar uygun olmadığı için ileri bir tarihe ertelenmişti. Yeşil-beyazlılar ligde ilk mağlubiyetini aldığı Eskişehirspor’dan bu kez rövanşı almış ve maçı 3-1 kazanarak ikinci yarıya 3 puanla giriş yaptı. Bursaspor’un daha sonraki rakibi Ankaragücü’ydü ve Ankaragücü takımı neredeyse tamamen yenilemiş ve ligden düşürülen Ankaraspor’un bir çok oyuncusunu kadrosuna katmıştı ve Ankara’dan gol sesi çıkmadı. Sahasında Trabzonspor’u ağırlayan yeşil-beyazlı ekip, uzun süre 1-0 önde götürdüğü maçta son dakikalarda Umut’un golüne engel olamayarak çok önemli bir galibiyeti kaçırmış oldu. Yeşil-beyazlıların rakibi Fenerbahçe’ydi ve maçın ilk yarım saatinde 2-0 mağlup duruma düşmüş ve umutlar kırılmaya başlamıştı. Pablo Batalla kısacık boyuna rağmen attığı kafa golüyle farkı bire düşürmüştü. İkinci yarıda maç bu skorla devam ederken, yeşil-beyazlı ekipte Ozan İpek sahneye çıktı ve 85 ve 90. dakikalarda attığı golle Bursaspor’u 3 puana taşıyordu.

Bir sonraki hafta yeşil-beyazlılar tarafsız ve seyircisiz oynanan maçta Sakarya’da Sivasspor’u 3-0 geçen timsahlar, sonraki hafta merakla beklenen Diyarbakırspor deplasmanına çıkıyordu. Maç öncesi atmosfer ilk maçtaki olaylar yüzünden çok gergindi ve henüz 17. dakikada hakem Mustafa Kamil Abitoğlu maçı tatil etti. Daha sonra uzun süren bekleyişin ardından Bursaspor’un, bu maçı 3-0 hükmen kazandığı sonucu geldi Türkiye Futbol Federasyonu’ndan. Bursasporlu futbolcular Polis otosuyla stattan zor çıkarılmış ve havaalanına zaman zaman taşlanarak çok zor şartlar altında getirilmişti.

10 Mart’ta erteleme maçı Kasımpaşa ile İstanbul'da karşılaşacaklardı. Bursaspor, biraz da olsa çekinerek geldiği Kasımpaşa deplasmanından 2-0’lık galibiyetle çok önemli bir 3 puanın sahibi olmuştu. 25. haftada Bursaspor’un rakibi Manisaspor’du ve Ege temsilcisi düşme hattından kurtulma mücadelesi veriyordu. Timsahlar zorlandığı maçı 2-0 kazandı ve bir hafta sonra ise rakibi ateş hattındaki Denizlispor’du. Haftalar ilerledikçe zorlanan Bursaspor, Denizlispor’u özellikle son dakikalarda ecel terleri döktüğü maçta zor da olsa 2-1 mağlup ederek zirveye kapağı atıyordu. Sırada İstanbul Büyükşehir Belediyespor deplasmanı vardı ve tam 30.250 biletli seyirci karşılamıştı timsahları İstanbul’da. Maçın henüz ilk yarısında 2-0 geriye düşen yeşil-beyazlı ekip, daha sonra bu sezon büyük çıkış yapan oyuncusu Volkan Şen ile farkı bire indirmesine rağmen puansız evine döndü. Moraller yine de bozulmamıştı.

Bursaspor’da. 28. haftada rakip Antalyaspor’du ve maçın başında 1-0 geriye düşen yeşil-beyazlı ekip zor da olsa maçı 2-1 kazanarak liderliğini devam ettirdi. 29. haftada Ankara’da Gençlerbirliği deplasmanına çıkan timsahlar, büyük seyirci çoğunluğa sahip olduğu maçta özellikle ikinci yarıda çok önemli pozisyonlardan yararlanamayıp belki de kendisini şampiyonluktan edecek 2 puanı başkentte bırakmıştı. 30. hafta evinde Gaziantepspor’u konuk eden Bursaspor, rakibini rahat bir galibiyetin ardından 2-0 mağlup ederek zirvedeki yerini korudu. 31. haftada ise rakip Galatasaray’dı. İki takıma da mutlak galibiyet lazımdı ve son yıllara damgasını vuracak müthiş bir maç oynandı Ali Sami Yen Stadı’nda. İnanılmaz gol pozisyonlarının yaşandığı maç hiç beklenmedik bir şekilde golsüz sona ermiş ve Bursaspor liderliği haftalar sonra Fenerbahçe’ye kaptırmıştı.

32. hafta evinde Kayserispor’u konuk eden yeşil-beyazlılar rakibini 2-0 mağlup ederek bir hafta sonra Ankaraspor maçı nedeniyle son maçı beklemeye başladı. Yeşil-beyazlı ekip Ankaraspor maçı nedeniyle boş geçtiği 9 Mayıs günü lider Fenerbahçe, timsahların kardeş takımı Ankaragücü’nün konuğuydu. Tüm gözler başkentteydi ve Bursa’da adeta hayat durmuştu. Ankaragücü, yeşil-beyazlı ekibin beklediği direnci gösteremedi ve Fenerbahçe’ye sahasında 3-0 mağlup olunca Bursa’da büyük üzüntü vardı. Artık tüm umutlar son hafta maçlarına kalmıştı. Son hafta yeşil-beyazlı ekip sahasında Beşiktaş’ı konuk edecek, Fenerbahçe de evinde Trabzonspor’u ağırlayacaktı. Yeşil-beyazlı ekipte gözler sahada, kulaklar ise İstanbul’daydı. Fenerbahçe’nin kaybedeceği herhangi bir puanda Bursaspor’un kazanması şampiyon olmasına yetiyordu ve her zaman olduğu gibi Bursaspor tribünleri tıklım tıklımdı. Takım şampiyon olmuşcasına hazırlıklar yapılmış, tam bir karnaval havası yaşanıyordu Bursa’da.

Bursaspor Şampiyonlar Ligi şarkılarıyla girdi Beşiktaş maçına. İnanç tamdı ama Fenerbahçe'nin Trabzonspor'u yenerek şampiyon olacağı da düşünülmüyor değildi. Maç sonunda Bursa'da olduğu kadar Kadıköy'de de sevinç hakimdi. Maçlar bitmiş ve iki takımda şampiyonluk kutlaması yapıyordu. Bursaspor Beşiktaş'ı 2-1 ile geçerken Fenerbahçe, Trabzonspor ile 1-1 berabere kalmıştı. Yani şampiyon Bursaspor’du, Bursa'da bayram havası yaşanıyordu. Bursaspor, Trabzonspor'dan sonra "İstanbul takımları dışından" şampiyonluk kupasına ulaşan ikinci takım olarak adını tarih kitaplarına yazdırıyordu.