GÜMÜŞÇÜLER ÇARŞISI

Hakkında

Ulucami’nin hemen karşısındadır. Sultan Yıldırım Bayezıt döneminde, Ulucami’ye vakfedilmek amacıyla yaptırılmıştır. Bugün Kuyumcu Hamamı olarak da anılmaktadır.

Söylenceye göre, hamamın yapımı sırasında taş taşıyan işçilerden birinin sürekli olarak, taşları camiye götürdükten sonra geri getirmesi sultanın dikkatin çekmiş. Sorunca da cenabet olduğu için kutsal bir mekâna taşları koyamadığını söyleyince, bu hamam yapılmış.

Duvarları moloz taşından örülmüş olan hamam, çeşitli felaketler nedeniyle çok yıpranmıştır. Hamam küçük ve tektir. 1707, 1551 ve 1718 yıllarında esaslı onarım gören hamam, uzun yıllar bakımsız bir durumda depo olarak kullanılmıştır.

Soğukluğun üzeri 7 metrelik bir kubbeyle örtülüdür. Soğukluktan, sekiz dilimli bir göbek taşının bulunduğu bölüme girilir. Buradan da iki halvet odasına girilir.

Bugün şahıs malı olup, tamir edilen hamam, halen işyeri olarak kullanılmaktadır. Hamamın çok uzun yıllar kahvehane olarak kullanıldığı eski gravürlerden anlaşılmaktadır.

Hamam, yakın zamanlara kadar kahvehane özelliğini sürdürmüştü. Şimdi daha çok gümüşçülerin bulunduğu bir işyeri olmuştur.

1976 yılındaki gazete haberlerine göre Bekârlar Hamamı olarak anılıyormuş. 41 yıl önce vakıf tarafından özel şahsa satılan hamam ucuz bir hamam iken kapanmış.